17 Mayıs 2014 Cumartesi

İslam Yeniden İhya Edilecek

Dünyadaki birçok insan Kuran’dan habersiz ve buna kendini müslüman olarak adlandıran kişiler de dahil. Hatta Kuran’ı hiç okumamış, kendi türettikleri ruhbanlıklarla, batıl inanışlarla Kuran ahlakını yaşadıklarını iddia eden büyük bir kesim var. Kuran’ı değil aslında batıl bir dini yaşıyorlar ancak bunun farkında değiller.

Bu kişiler Allah’ın verdiği nimetleri haram kılıyor, güzellik, sevgi ve huzur dini olan İslam’ı haşa insanların özgürlüklerini, sevinçlerini kısıtlayan, dünyayı yaşanamaz hale getiren bir din gibi sunuyorlar. Allah’ın verdiği ve helal kıldığı nimetleri “din adına” yasak kılarak, hakkı batıl ile örtüyorlar.

Bu kesimin din anlayışlarına baktığımızda hep nefret, öfke, mutsuzluk var; hep yasaklar, hep kısıtlamalar, hep sıkıntı var. “Müslüman gülemez, mutlu, sevinçli, eğitimli, modern, bakımlı olamaz, müzik dinleyemez, dans edemez” diyorlar. Bu gibi kişilerin kalpleri, ruhları gecenin zifiri gibi kapkaranlık çünkü Hakkı uygulamıyor, hakkın yerine batılı koyuyorlar.


Dahası Kuran’a aykırı olan uydurma sözleri hadis diye sunarak Peygamberimiz (sav)’e de iftirada bulunuyorlar. Nur gibi dinimizi kendilerince değiştirmeye kalkıp yerine batıl bir din getirmeye çalışıyorlar. Ancak dikkat çekici olan türettikleri ruhbanlıklar o kadar uygulanamaz oluyor ki kendileri bile koydukları kuralları yaşayamıyorlar.

İşte pek çok insan bu kesimin anlattıklarının etkisinde kalabiliyor. İslam ile alakası olmayan bu modeli doğru sanıyor. Halbuki Kuran açılıp okunsa Allah’ın bizden istedikleri anlaşılacak ve bağnaz mantığın yanlışlığı da görülecek.

Allah Kuran’da bu gibi kişilerin durumunu bakın nasıl izah ediyor:
De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmıştır?" De ki: "Bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet günü ise yalnızca onlarındır." Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız. (Araf Suresi, 32)

Aslında Allah’ın helal kıldıklarını “din adına” haram kılanların olması Peygamberimiz (sav)’in ahir zamanla ilgili hadislerinde bildirdiği alametlerden biridir. Hadislerde verilen diğer bir bilgi ise bu yanlış mantığı ilimle durduracak olan kişinin Hz. Mehdi (as) olduğudur.

Hadislerde Mehdi (as)’ın zuhur ettiği dönemde bazı kişilerin Kuran’ı kendi nefislerine, kendi çıkarlarına, kendi ruh hallerine göre yorumlayacakları, insanları da bu yorumların doğruluğuna ikna etmeye çalışacakları detaylarıyla haber verilmiştir. İşte Peygamberimiz (sav)'in sünnetinden manen çok uzaklaşıldığı böyle bir dönemde Hz. Mehdi gelecek, insanlara Kuran ayetlerinin gerçek anlamlarını açıklayacak, Kuran’ın doğru anlaşılması için ilimle büyük bir fikri mücadele verecektir. Bu nedenle Mehdi’nin varlığı tüm İslam dünyası için büyük bir nimet, büyük bir müjde olacaktır.

Mehdi (as)’ın bu yönü hadislerde şöyle anlatılır:
 “Mehdi Allah’ın Peygamberinin yaptığı şeyi yapacak, yani Peygamberin putperestliği yok etmesi gibi o da aynı şekilde mevcut bidatları yok edecektir. (Bihar ul Anwar, vol.52, p. 352)

“İnsanlar Kuran’ı kendi nefislerine göre yorumladıkları zaman Hz. Mehdi (as) onların düşüncelerini Kuran’a doğru yönlendirip onu Kuran’ın gerçeklerinin hizmetine sunacak. Sonra size Kitap ve sünnetin nasıl unutulduğunu gösterecek ve onun canlı anlamlarını ihya edecek.” (Nehcü’l belağa, hutbe 134)

Mehdi (as) elbette ki bu fikri mücadelesini rahat bir ortamda yapamayacaktır. Dönemin bağnazları ona karşı çıkacak ve hatta mürtedlikle yani dinden çıkmakla, dine zarar vermekle itham edeceklerdir. Ama kendisi öylesine cesur, azimli, kararlı olacaktır ki, Allah’ın rızasını, Kuran’ın hükümlerini ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetini esas alarak hakkında ileri sürülen iddialardan, iftiralardan hiç etkilenmeyecektir.

Hz. Mehdi (as) her ne olursa olsun Kuran’a uymaktan, Kuran’ın hükümlerini ihya etmekten taviz vermeyecektir. Bütün bu olaylar da hadislerde detaylı şekilde tarif edilmiştir:

“Hz. Ali (a.s), Hz. Mehdi (a.s.)’ın kıyamının getirdikleri hakkında şöyle buyurur: Halkın kişisel reylerini, yorumlarını boş verir; Kuran'ın hükmünü icraya başlar.” (Mikyalu’l Mekarim c. 1, s. 81)

Müslümanlar Mehdi vesilesiyle dinlerini gerektiği gibi yani saf olarak Kuran İslamı’nı yaşamaya başlayacaklar. Bunun sonucunda da Allah’ın izniyle, İslam alemi üzerine halihazırda yağmur gibi yağan tüm musibetler, belalar yavaş yavaş kalkacaktır. Mehdi Aleyhisselam tüm belaları savarak cennet gibi bir ortamın oluşmasına vesile olacaktır. Allah bizleri o güzel günlere kavuştursun inşaAllah.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder