27 Ekim 2013 Pazar

ŞEYTANIN TUZAKLARINA KARŞI UYANIK OLMAK

Boş ve faydasız herşeyden yüz çevirmek, Allah’ın inananlara bir emridir. Allah ayetlerde şöyle buyurmaktadır
Boş düşünceler, boş konuşmalar, kimi zaman televizyon karşısında kimi zaman da boşluğa bakarak geçen vakitler hayatınızda ne kadar yer tutuyor?

Eğer dikkatinizi tam olarak vermediyseniz bu soruya net bir cevap bulamayabilirsiniz ama dikkatinizi bu konuya yoğunlaştırdığınızda aslında hiç de azımsanmayacak bir vakti boşa harcadığınızı fark edersiniz.
Boş ve faydasız herşeyden yüz çevirmek, Allah’ın inananlara bir emridir. Allah ayetlerde şöyle buyurmaktadır:
Mü’minler gerçekten felah bulmuştur; Onlar namazlarında hûşû içinde olanlardır; Onlar, ‘tümüyle boş’ şeylerden yüz çevirenlerdir; (Müminun Suresi, 1-3)
‘Boş ve yararsız olan sözü’ işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: “Bizim yapıp-ettiklerimiz bizim, sizin yapıp-ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz” derler. (Kasas Suresi, 55)
Ayette Allah “tümüyle boş şeylerden” yüz çevirmeyi emrettiği için bu, üzerinde önemle düşünülmesi ve titizlikle uygulanması gereken bir ibadettir. Allah’ın huzurunda hesap vereceğinin bilinciyle hareket eden bir insan Allah’ın kendisine dünyada verdiği süreyi çok iyi değerlendirmesi gerektiğinin de şuurundadır. Çünkü burada yapacağı işler sonsuz hayatını etkileyecektir. Böyle bir kişi yaptığı her işte ahireti için bir hayır kazanmayı, Allah’ı hoşnut etmeyi amaçlar. Elbette her insan gibi eğlenecek, yiyip içecek, güzel vakit geçirecek, çalışacaktır… Ancak bütün bunları yaparken de imanın gereği olarak her zaman din ahlakına göre hareket eder, hayır düşünür, faydalı işler yapar, İslam’ın menfaatlerini ön planda tutar.
Din ahlakını yaşamayan, Müslümanların meselelerini kendisine mesele edinmeyen, sadece kendi menfaatleri için yaşayan insanlara ise boş vakit geçirmek, yani kendi deyimleriyle “zaman öldürmek” çok makul gelebilir. Oysa her an çok kıymetlidir ve Allah’ın rızasına yönelik olmayan her hareket, her saniye Kuran’da belirtilen boş şeylerin kapsamına girebilir. Fakat inanan bir mümin her anını Allah’a yakınlığını artırarak, daha derin düşünerek, Müslümanlara, İslam’a hizmet ederek geçirir. Aksini vicdanı kabul etmez. Boş uğraşlardan kendini tamamen uzak tutar.
Boş işlerle vakit harcamak dediğimizde aslında insanın en çok vakit harcadığı konular genelde bir sonuca ulaşmayan, fakat gün içinde onu sürekli meşgul eden boş düşüncelerdir. Örneğin böyle bir kişi saatlerce hayal kurabilir ya da ibret alma amacı olmaksızın, hatta çoğu farkına bile varmadan sürekli anılarını, yaptıklarını, geçmişini düşünür. Hafızada kalan bir bilgiden başka bir şey olmayan olaylarla vaktini heba eder. Kimi zaman da vaktini “keşke”lerle dolu düşüncelerle geçirir. Oysa olmuş bitmiş olaylar karşısında hayıflanmak faydasızdır. Her şeyin Allah’ın kontrolünde olduğunu, kaderin mükemmel işlediğini tam kavrayamamaktan yani iman zafiyetinden kaynaklanır bu.
Ayrıca dedikodu yapmak, insanlarla alay etmek, saatlerce yemek tarifleri ya da televizyon dizileri hakkında konuşmak, tüm akşamı futbol sohbetlerine ayırmak, gereksiz tartışmalara dalmak, internette amaçsızca saatlerce dolaşmak, vücudun günlük ihtiyacı olan 8 saatten çok daha fazla uyumak, dergi ve gazetelerdeki fayda getirmeyecek haberleri tekrar tekrar okumak, alışverişe gereğinden fazla vakit ayırmak da boşa geçirilen vakitlere örnek verilebilir.
İşte Müslümanın şeytanın bu konudaki tuzaklarına karşı uyanık olması gerekir. Çünkü şeytan insanların hayırlı işler yapmasını engellemek, onları boş kuruntularla oyalamak için boş düşüncelere daldırmak ister. Şeytanın bu amacı Kuran’da şöyle haber verilir:
“Dedi ki: “Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım. Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.” (Araf Suresi, 16-17)
Vaktini boş geçirmek istemeyen ama nasıl geçireceğini de bilemeyen insanlar da olabilir. Bu kişi Kuran okuyabilir, ayetler üzerinde düşünebilir, etrafındakilere İslam’ın güzel ahlakını anlatabilir, Allah’a dua edebilir, Allah’ın dinini anlatmak için yapılan faaliyetlere yardımcı olabilir. Yardım kuruluşlarında güzel faaliyetlerde bulunabilir. Kısacası insan Kuran’ı kendisine rehber edinirse ona göre planlar yapıp Allah’a yakınlaşmak için çok fazla yol bulabilir kendisine.
Unutmayın ki kaybedilen vakit her ne yapılırsa yapılsın bir daha asla geri kazanılamaz. Her insan Allah’ın takdir ettiği ecel geldiğinde bu dünyadan ayrılacak, kendisine dünyada verilen süre bitecektir.
Unutmayın ki zamanı boş geçirmek ve sıkıntılar içinde yaşamak ya da güzelliğe çevirmek ve ahirette sonsuz güzelliklere kavuşmak sizin elinizde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder