27 Şubat 2014 Perşembe
Neyi, Nasıl ve Ne Zaman Yapacağız?
Bazı insanlar Kuran-ı Kerim'i ulaşılmaz ve hatta anlaşılmaz bir kitap gibi görürler. (Kuran'ı tenzih ederim) Kuran'ın sürekli okunması, anlanması ve ve her an Kuran'a göre yaşanması gerektiği ise bu kişilerin muhtemelen akıllarına bile gelmemiştir.
Oysa bu yanılgı, birçok insanı boşluğa, sıkıntıya, hüzne, kıskançlığa, nefrete, kargaşaya, savaşa özetle felaketlere sürükleyen bir durumdur. Allah Kuran'ın okunması, kavrayıp anlanması ve hayata geçirilmesi gerektiğini bize ayetlerde bildirmiştir:
23 Şubat 2014 Pazar
İman arttıkça imtihanın şiddeti de artar
Dünya dediğimiz yer bizim sonsuza kadar hayatımızı sürdüreceğimiz, eğlenmeye geldiğimiz bir yer değil. Bir göz açıp kapama süresi kadar kalacağımız bir yere neden tutkuyla ve hırsla bağlanalım ki? Asıl hayat, ahiret hayatımız olacaktır.
Ahiretteki sonsuz hayatımızın daha da güzelleşmesi için, Allah dünyada bizi çok çeşitli olaylarla deneyeceğini bildirmiştir. Peki dünyadaki imtihanımızın sırrını kavrayabilmek için neler yapmalıyız, hiç düşündünüz mü? Yoksa başınıza gelen olayları sadece sebep sonuç ilişkileri içerisinde değerlendirip, yüzeysel mi düşünüyorsunuz?
Yarını düşünmeden yaşanır mı?
İlk anda etraflarına gülücükler dağıtan, dıştan çok mutlu gibi görünen ancak içlerinde yaşadıkları sıkıntı her hallerinden belli olan bazı insanların hayat felsefesini özetleyen bu terimler aslında çok önemli.
Elbette ki dünyada verilen zamanı en güzel şekilde değerlendireceğiz, her anın kıymetini bilerek hareket edeceğiz ancak amacımız sadece bu olmayacak.
16 Şubat 2014 Pazar
Kendi kusurlarınıza karşı kör olmayın
Birçok insan hoşnut olmadığı bir sorunla karşılaştığında hatayı önce kendisinde aramak yerine, o hatadan karşı tarafı sorumlu tutma eğiliminde olur. Telafiyi, özrü, haksızlığın kabul edilip, alttan alınmasını hep karşı taraftan bekler. Üstelik kendisini haklı çıkarabilecek delilleri de ardı ardına sıralayabilir. Peki bu yaklaşım tarzı hakkaniyetli bir tavır mıdır?
1 ayakkabı, 1 çorap ve 3 kardeş
Aslında yazımın başlığı Suriye’de yaşanan zorlukların bir bölümünü kısaca anlatıyor.
Suriye’den paylaşılan resimler bir mizansen değil ya da 1. Dünya savaşından kalan görüntüler değil, 3 yıldır devam eden iç savaşın resimleri bunlar.
Kışın soğuğunda tek bir ayakkabı ve tek bir çorap ile ısınmaya çalışan 3 küçük kardeşin resmine bakmak bile istemediğini yazmıştı bir kişi. Oysa bu resimlere iyi bakıp hamiyet hislerimizin güçlenmesini sağlamak çok önemli. Evinize ya da biraz daha uzağa evinizin yakınına bomba düştüğünü düşünün.
8 Şubat 2014 Cumartesi
BAHARDA YEŞEREN BITKILERIN SIRRI ÇÖZÜLÜYOR MU?
Allah dünyada birbirinden harika pek çok sistem yaratmıştır. Bunlardan bir tanesi de her sonbaharda solan yaprakları dökülen ağaçların, ilkbaharda tekrar yeşermesi ve çiçek açmasıdır.
Aynı anda tüm bitkiler yeşerir, ağaçlar çiçek açar. Bir kaldırımın arasındaki ufacık bir boşluktan dahi kendilerine yol bulan tohumlar,
KURAN’I KENDİ DİLİMİZDE OKUMAK VE ANLAMAK
Hiç Türkçe Kuran okudunuz mu?
Peki okuduğunuz ayetler üzerinde düşündünüz mü?Bir ayeti okuyup, anlayıp ve bu ayet benim üzerimde, benim yaşantımda ya da çevremde nasıl tecelli ediyor yani nasıl gerçekleşiyor diye aklınıza geldi mi?
Muhtemelen birçok insan için bu soruların tamamının cevabı “Hayır” olacaktır. Ancak bu hemen değişmesi gereken bir durumdur.
5 Şubat 2014 Çarşamba
Bize anlatılan en büyük yalanlardan biri: Taş Devri Yalanı
Taş devri dediğimde, herkesin aklında ve gözünde çeşitli bilgiler ve görüntüler canlanacaktır. Hatırlarsanız, çok küçük yaşlarımızdan itibaren okullarda bize eskiden yaşamış insanların taşı taşla yonttuklarına ve çok ilkel şartlarda yaşadıklarına dair dersler verildi. Ama aslında gerçek böyle değildi.
Bilimsel araştırmaların tamamı eski medeniyetlerin çok ileri teknolojik şartlarda yaşadığını açıkça ortaya koymuştur. Evrimcilerin insanların güya yeni yeni konuşmayı öğrendiklerini iddia ettikleri sahte Taş devri dönemine ait arkeolojik bulgular, o dönemdeki insanların sanat zevki olduğunu, resim yaptıklarını, mükemmel evler ve yapılar inşa ettiklerini ve beyin ameliyatları yaptıklarını bizlere gösteriyor.
3 Şubat 2014 Pazartesi
Siyaseti vicdandan bağımsız düşünmek yanılgıdır
Öncelikle Müslümanlara bir zulüm olduğunda bunun sık sık gündeme getirilmesi, zulmü ve baskıyı ortadan kaldırmak için etkili bir yöntemdir. Suriye’de, Doğu Türkistan’da, Irak’ta, Burma'da ve dünyanın diğer yerlerinde zulme uğrayan kardeşlerimizin sıkıntılarını sivil toplum kuruluşları, halkımız ve Hükümetimiz daha çok gündeme getirirse, bu faaliyet, kardeşlerimizin kurtuluşuna bir vesile olur. Unutulması, unutturulması demek zalimlerle kardeşlerimizin başbaşa bırakılması demektir.
Suriye şu anda haber sitelerinde kısa 1-2 paragrafla ya yer alıyor ya da hiç yer almıyor. Peki Suriye’deki iç savaş bitti mi? Çocuklar artık açlıktan ölmüyorlar mı? Kadınlar, zavallı erkekler işkencelere uğratılmıyorlar mı?
Hayatınızdaki bazı detaylar neden var?
İnsan okumadığında, bilgi sahibi olmadığında ve en önemlisi de bunlar üzerinde düşünmediğinde kendisi için hayati konuları fark etmeyebilir.
Oysa gördüğümüz, duyduğumuz herşey önem taşır, bir mesajı vardır, bizim de bu mesajlar üzerinde düşünmemiz ve ne için var olduklarını anlamamız gerekir çünkü Allah bize Kuran’da şöyle buyurmuştur:
Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler vardır. Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz? (Zariyat Suresi, 20-21)